13 Ekim 2010 Çarşamba



Uzun zaman önce karar vermiştim böyle bir blog yapmaya... Notlar da aldım ama bir türlü kafamı toplayarak mesai harcayamadım... 
Ama dün ve bugün   artık bunu yapmak istediğimden kesin emin oldum... 
Unutmamak adına... Çocuklarıma, başka bir ülkede geçirdikleri bu günlerin  sadece bir ev ve bir okul değiştirmekten öte olduğunu ileride gösterebilmek adına...





İşte bu iki gündür, çocuklarımı gözlüyorum, Ferhan'ın buradaki en sevdiği arkadaşlarından biri Ermeni, diğeri Rus, bir diğeri Sudanlı... 


Onur'unkiler ise bir Türk,  bir Rus ve bir İsveçli…

O kadar sorgusuz sualsiz o kadar safça bakıyorlar ki birbirlerine… O kadar temiz ki kalpleri… Dilden, dinden, derisinin renginden, cinsiyetinden bağımsız…
Sonra düşünüyorum… Peki ne zaman soğuyor kalpler, ne zaman farklılıklar düşmanlığa dönüşüyor , ne zaman başlıyor reddedişler ve daha kötüsü…


İki gündür çocuklarımın gözlerinde insana olan umudum yeşeriyor. Yaşama sevinci doluyor içime… diyorum ki, belki 100 , belki 1000 yıl sonra da olsa… “bir insanı sevmekle başlayabilir herşey …”  yine, yeniden…



1 yorum:

  1. Cocuklarina verebilecegin en guzel hediye bence bu.Eline saglik cok guzel olmus.

    YanıtlaSil