19 Ocak 2011 Çarşamba

El Dorado

Ah biraz daha zamanım olsa da biraz daha uyusam, daha fazla okusam... Bu kadar yorulmasam... Bu kadar yıpranmasam....Biraz kendi kendimle kalabilsem...
Bir kalemde geçiyorum...

Biz sabah saat 8.15 ‘te okula gitmek için evden çıktığımızda hava gece karanlığı oluyor. Müzik dinleyerek ve sohbet ederek gidiyoruz çoklukla. Ender zamanlarda da, uyukluyorlar ya daaaa kavga ediyorlar . Kavga da oyunun bir parçası değil mi...

Bu sabah Ferhan , “Anne bu çalan grup kim? ” diye sordu. Ben de “ Helldorado ” dedim. " Ne demek ki bu? " diye sorunca, ben de Hell ‘in cehennem anlamına geldiğini, grubun adının da bir gönderme yapmak üzere El Dorado'  dan türetilmiş olduğunu açıklarken, ikinci soru çarptı yüzüme... E peki El Dorado ne demek? " Hmmm. Gündüz  öğrenip akşam sana söyleyebilirim. " Bu kadar duyup da hiç merak etmemiş miyim ben yıllarca El Dorado ne demek?  Hmmm... Neyse, şarkı da bitti zaten , yenisi başladı...

Yeni parça Ferhan’ı pek sarmamış ve dahası   beni " irdelemek!! " onun için her zaman daha ilgi çekici olmalı !!!  

“Anne? Sana ne oldu bu aralar ? Hep fotoğraf makineni yanında taşıyordun, gördüğün herşeyi çekiyordun, bir de internette bizim hakkımızda yazılar yazıyordun... Çok güzeldi , neden devam etmiyorsun? “

...........?......?....

Günlük hayatta hiç farkına varmasam da böyle anlarda aklım başıma geliyor...
Çocuklarım beni hayata karşı hep uyanık tutan, her an öğrenmek için en şiddetli motivasyon... 
Daha güzel bir insan olmak için...
Hayatta ne gerçekten önemli , ne geçici hep derinden hissetmek için...
Beni, dağılmaktan hep alıkoyan ...
Dağıldığımda toparlayan en kuvvetli yapıştırıcı.
Düştüğümde anında  kalkmak için tünelin ucunda gördüğüm ışık...

Sevgiyle... geri döndüm... Kızım için daha sık yazıp çizmeye gayret edeceğim...

DİPNOT:
El Dorado , İspanyolcada  "altın kaplı, altından"  anlamına gelmekte olup , Güney Amerika'lı bir kabile reisinin vücuduna altın tozu dökerek , gölde yıkanması ritüeli üzerine yaratılmış  bir efsaneymiş...