3 Kasım 2010 Çarşamba

onur'un hatlarının karışması durumu

Ferhan'ın neden burada olduğumuz, bunun sürekli olmayacağı, İstanbul'daki evimize ne olduğu gibi konularda kafa karışıklığı yok. Herşey gayet net onun için.

Onur ise yaşı gereği , henüz bu değişimi kafasında belli bir yere oturtmuş değil. Şöyle sorular ve yorumlarla karşılaştığım oluyor:

"Anne biz hala Türk'üz değil mi?"
"Anne, İstanbula gidelim çünkü ben balkonda kırmızı arabamı unutmuştum onu almam gerek (Araba taşınırken anne tarafından , aman bu eski püskü şeye gerek yok artık, hem unutmuştur zaten diyerek atılmış bile)"
ya da,
"Anne, televizyonu Türkçeye çevirir misin? " gibi...

Ama bunlardan daha da önemlisi, bir süredir çok kendi içimizde devinip durduğumuz için, artık Türkiye'de bıraktığımız hiç kimseyi görmeyecek miyiz? Bu mu artık bizim hayatımız altyazısına sahip yorumları üzüyordu beni oğlumun...

Ta kiii, Moskova evimize ilk misafirlerimiz gelene kadar! Harika bir 4 gün geçirdik her birimiz arkadaşlarımızla...

Sonunda Onur bile Rusya maceramızın , hayatımızda kısa süreli bir yer değiştirmeden ibaret olduğunu anladı .

Hatta misafirlerimiz gittikten sonra, 2 aydır ilk kez,  haftabaşı uyanıp da her zamanki "okul var mı bugün" sorusuna yanıtım  evet olunca , "tamam, kalkayım ben " demiş olması , bir mihenk taşıdır bizim için...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder